SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

BİRR VE SILA BAHSİ

<< 2572 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

46 - (2572) حدثنا زهير بن حرب وإسحاق بن إبراهيم. جميعا عن جرير. قال زهير: حدثنا جرير عن منصور، عن إبراهيم، عن الأسود، قال:

 دخل شباب من قريش على عائشة، وهي بمنى. وهم يضحكون. فقالت: ما يضحككم؟ قالوا: فلان خر على طنب فسطاط، فكادت عنقه أو عينه أن تذهب. فقالت: لا تضحكوا. فإني سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم قال "ما من مسلم يشاك شوكة فما فوقها، إلا كتبت له بها درجة، ومحيت عنه خطيئة".

 

[ش (طنب) هو الحبل الذي يشد به الفسطاط، وهو الخباء ونحوه].

 

{46}

Bize Züheyr b. Harb ile İshâk b. İbrahim hep birden Cerîr'den rivayet ettiler. Züheyr dedi ki: Bize Cerîr, Mansûr'dan, o da İbrahim'den, o da Esved'den naklen rivayet etti. Esved şöyle demiş :

 

Âişe Minâ'da iken yanına Kureyş'den bir takım gençler girdi. Gülüyorlardı. Âişe :

 

  Niye gülüyorsunuz? diye sordu.

 

  Filân çadır ipinin üzerine düştü. Az daha boynu yahut gözü gidiyordu, dediler. Bunun üzerine Âişe :

 

  Gülmeyin! Çünkü ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i: «Hiç bir müslüman yoktur ki, (ayağına) bir diken veya ondan büyük bir şey batsın da, onun sebebiyle kendisine bir derece verilmesin ve bir günahı silinmesin!» buyururken işittim, dedi.

 

 

47 - (2572) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وأبو كريب (واللفظ لهما). ح وحدثنا إسحاق الحنظلي (قال إسحاق: أخبرنا. وقال الآخران: حدثنا) أبو معاوية عن الأعمش، عن إبراهيم، عن الأسود، عن عائشة. قالت:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "ما يصيب المؤمن من شوكة فما فوقها، إلا رفعه الله بها درجة، أو حط عنه خطيئة".

 

{47}

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Kureyb de rivayet ettiler. Lâfız her ikisinindir. H.

Bize İshâk El-Hanzalî dahi rivayet etti. İshâk : Ahberanâ; ötekiler : Haddesenâ tâbirlerini kullandılar, (Dedilerki): Bize Ebû Muâviye A'meş'den, o da İbrahim'den, o da Esved'den, o da Âişe'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Mü'mine bir diken veya daha büyük bir şey İsabet ederse, Allah onun sebebiyle kendisini bir derece yükseltir. Yahut ondan bir günah indirir.» buyurdular.

 

 

48 - (2572) حدثنا محمد بن عبدالله بن نمير. حدثنا محمد بن بشر. حدثنا هشام عن أبيه، عن عائشة. قالت:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "لا تصيب المؤمن شوكة فما فوقها، إلا قص الله بها من خطيئته".

 

{48}

Bize Muhammed b. Abdillah b. Numeyr rivayet etti. Bize Muhammed b. Bişr rivayet etti. (Dediki): Bize Hişam babasından, o da Âişe'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Mü'mine bir diken veya daha büyük bir şey isabet ederse, Allah onun sebebiyle günâhından eksiltir.» buyurdular.

 

 

48-م - (2572) حدثنا أبو كريب. حدثنا أبو معاوية. حدثنا هشام، بهذا الإسناد.

 

{M-48}

Bize Ebû Kureyb rivayet elti, (Dediki): Bize Ebû Muâviye rivayet etti (Dediki): Bize Hişam bu isnadla rivayette bulundu.

 

 

49 - (2572) حدثني أبو الطاهر. أخبرنا ابن وهب. أخبرني مالك بن أنس ويونس بن زيد عن ابن شهاب، عن عروة بن الزبير، عن عائشة؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال "ما من مصيبة يصاب بها المسلم إلا كفر بها عنه، حتى الشوكة يشاكها".

 

{49}

Bana Ebû't-Tâhir rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Vehb haber verdi, (Dediki): Bana Mâlik b. Enes ile Yûnus b. Yezid, îbnü Şihab'dan, o da Urve b. Zübeyr'den, o da Âişe'den naklen haber verdi ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):.

 

«Müslümanın başına gelen hiç bir musibet yoktur ki, onun sebebiyle günahı affolunmasın. Hattâ (ayağına) batan dikenle bile!» buyurmuşlar.

 

 

50 - (2572) حدثنا أبو الطاهر. أخبرنا ابن وهب. أخبرني مالك بن أنس عن يزيد بن خصيفة، عن عروة بن الزبير، عن عائشة، زوج النبي صلى الله عليه وسلم؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال "لا يصيب المؤمن من مصيبة، حتى الشوكة، إلا قص بها من خطاياه، أو كفر بها من خطاياه".

 

[ش (قص بها من خطاياه) أي نقص وأخذ].

 

{50}

Bize Ebû't-Tâhir rivayet etti. (Dediki): Bize İbnü Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Mâlik b. Enes, Yezîd b. Husayfe'den, o da Urve b. Zübeyr'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Âişe'den naklen haber verdi ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Mu'minin başına bir musibet gelir. Hatta (ayağına) diken batarsa, Allah onun sebebiyle günahlarını eksiltir. Yahut onun sebebiyle günahlarından bazıları örtbas edilir.» buyurmuşlar.

 

Yezid Urve'nin bu iki cümleden hangisini söylediğini bilemiyor.

 

 

51 - (2572) حدثني حرملة بن يحيى. أخبرنا عبدالله بن وهب. أخبرنا حيوة. حدثنا ابن الهاد عن أبي بكر بن حزم، عن عمرة، عن عائشة قالت:

 سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول "ما من شيء يصيب المؤمن، حتى الشوكة تصيبه، إلا كتب الله له بها حسنة، أو حطت عنه خطيئة".

 

{51}

Bana Harmele b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Vehb haber verdi. (Dediki): Bize Hayve haber verdi. (Dediki): Bize İbni Hâd, Ebû Bekr b. Hazm'den, o da Amra'dan, o da Âişe'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş):

 

Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i:

 

«Mu'minin başına gelen hiç bir şey, hattâ ayağına batan diken yoktur ki, Allah onun sebebiyle kendisine bir sevab yazmasın! Yahut onun sebebiyle kendisinden bir günah düşülmesin!» buyururken işittim.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu'I-Merdâ»'da tahric etmiştir.

 

Musibet: Okla vurmak demektir. Sonra başa gelen her belâya musibet denilmiştir.

 

Hz. Âişe'nin gençleri gülmekten men etmesi musibete uğrayan müslümanın kalbi kırılacağı içindir. Birinin başına musibet geldiği vakit ona gülmek çirkin bir şeydir. Meğer ki, kasden değil de kendni tutamayarak gülmüş olsun.

 

Bu hadîslerde müslümanlara büyük müjde vardır. Müslümanlar hastalık vesâir dünya musibetlerinden pek az hâli kalırlar.

 

Bunlarsa onların derecelerini artırmaya ve günahlarının affına sebep olurlar. Cumhûr-u ulemânın kavli de budur. Kaadî İyad bazı ulemanın: «Musibetler sadece günahlara keffâret olur. Derece artırmaz sevab kazandırmaz.» dediklerini rivayet etmiştir. Böyle bir kavil Abdullah b. Mes'ûd Hazretlerinden de rivayet olunmuştur. Nevevî: «Müslim'in zikrettiği derecelerin kaldırıldığını ve sevab yazıldığını açıkça bildiren hadîsler onun kulağına varmamıştır.» diyor.